DHA'nın başına AA'dan kim geçiyor?

Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.

Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
Öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
Çünkü ayrılıklar da sevdaya dahil
Çünkü ayrılanlar hala sevgili

Yoldaşlarım, sırdaşlarım, felaket arkadaşlarım…
Sizleri bugün büyük şairimiz Attila İlhan'ın bu dizeleriyle selamlıyorum.

Bu muhteşem şiiri seçmemin nedeni zaten yazımın başlığında gizli.
Bu garip köşemi takip eden yoldaşlarım bilir, bir süredir Demirören Medya’nın ajansı olan DHA’da yaşananları sizlere aktarıyordum.
Genel Müdür Celal Korkut’un görevden alındığını, kendisini yiyen kişinin Demirören TV Grup Başkanı Murat Yancı olduğunu, yerine de yepyeni bir isim getirileceğini sizlere duyurmuştum sırdaşlar.

Ve olaya dair gelişmeleri sizlere aktarmayı sürdüreceğimin sözünü vermiştim.
Bizde söz namustur.
O nedenle yanaşın hele yamacıma.
Son kulisleri size fısıldayacağım…

Şimdiiiii keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre, Demirören medya yönetimi,
Korkut’u işten çıkarırken sıradışı bir yola başvurmayı planlıyormuş.
Korkut’a ufak bir törenle, uzun yıllardır verdiği hizmet nedeniyle plaket verilecekmiş.
Bilemiyorum; belki bu bilgi yanlıştır ama böyle bir uğurlama çok da şık olur.
Tıpkı şiirde olduğu gibi,
ayrılık da sevdaya dahil dercesine…

Açık konuşayım bu plaket meselesinde bendenizin yazıları da etkili olmuş olabilir.
Çünkü bir muhabirle yaşanan olayın faturasının iç çekişme nedeniyle Korkut’a kesildiğini yazdım.
Ve belli ki, 30 yıldan fazla Hürriyet ve DHA’da görev almış bir ismin, bu şekilde gönderilmesinin uygun olmayacağına karar verilmiş.
Amma çıkartma kararından da geri dönülememiş…
Zira daha önce yazılarımda defalarca dile getirdiğim üzere, Yancı’nın fendini yenebilecek kimse pek yok. Malum özel nedenlerden ötürü…

İşteee tüm bu nedenlerle, ara bir formül bulunarak, Korkut’u onore ederek gönderme kararı alınmış.
Gönüllerdeki ateş soğur mu bilemem…

Neyse yoldaşlarım, lafı uzattım yine.
Size bir söz daha vermiştim, sıra şimdi onu tutmaya geldi.

KORKUT’UN KOLTUĞUNA AA’DAN TRANSFER

Eveeeetttt Korkut koltuğundan oldu olmasına amma, yerine kim geçiyor?
Kulislerde CNN Türk İstanbul haber şefi Nihat Uludağ’ın geçeceği konuşulmuştu.
Ben de hayır demiştim.
Benim tanıdığım Uludağ, meslekte saygı duyduğu uzun yıllar yanında çalıştığı Korkut’un yerine oynamaz demiştim yakın çevreme.
Haklı da çıktım.
Neyse o isme yani Celal Korkut'un yerine gelecek isme sonunda ulaştım ve müsaadenizle paylaşıyorum:
CEMAL COŞKUN.

Coşkun Demirören Medya dışından bir transfer.
Anadolu Ajansı’na yıllarını vermiş bir isim.
Daha evvel farklı şehirlerde bölge müdürlüğü, İstanbul haber editörlüğü ve en son da İstanbul bölge müdürlüğü gibi görevleri üstlenmiş.
İHA kökenli.
Yani ajans kültüründen gelen bir isim.
Ne diyelim… Kendisine hayırlı olsun diyelim.

ŞİMDİDEN 'EKOL' OLDU PALAVRASI!

Sevgili sırdaşlarım yazıyı uzattım biliyorum. ODA TV'de gözüme takılan bir Ekol Tv haberi dikkatimi çekti. Haberin linkini buraya, yorumu ise Medyaradar'ın zekası yüksek aklı başında okurlarına bırakıyorum : EKOL TV ŞİMDİDEN 'EKOL OLDU

Ama bendeniz konu Ekol Tv olunca okuyucuya aptal muamelesi yapılmasını kaldıramıyorum.

Bu köşeden Ekol Tv'nin zehirli sermaye yapısını, kara para, bahis iddialarını belgeleriyle yazdım. Bahis ve sanal kumar baronu Veysel Şahin, Vergi kaçakçısı kara para şüphelisi Sezgin Baran Korkmaz, Fetö'den hüküm giymiş Mübariz Mansimov'un görünürdeki resmi sahipliğine uzanan tüm yazılarımı ilgili linklerde görebilirsiniz.

Onları da buraya bırakıyorum.

Benim bu imaj düzeltme haberleri yaptıran EKOL Tv'den anladığım şu; zor durumdalar ve aslında bu durumdan kurtulmanın yollarını arıyorlar.

Onun için de ulusal kanallarla aynı izleyici sayısına ulaştıkları palavrasını yayıyorlar.

Kerameti kendinden menkul araştırma kuruluşları vasıtasıyla yaydıkları bu haberlerle, kanalı satacak müşteri arıyorlar...

Aslında güzel olur.

Kirli ve kara paranın medyadan defolup gitmesi açısından hayırlı bir gelişme olabilir bu...

Hayırlısı...

SARAÇHANE BÜLBÜLLERİNİN FON AĞI ORTAYA ÇIKMALI

Şu dünyada katlanamadığım tek bir şey var sırdaşlar: Riyakarlık.
Ve bu riyakarlık en çok maalesef ki ülkemin muhalif medyasında yaşanıyor.
Diyeceksiniz ki bre keskin, ne muhalif gazetecilere çakıyorsun.
Azıcık da yandaşlara çak.
Vallahi yazımın üst bölümünü okuduğunuzda nerelere çaktığımı görüyor olacaksınız.
Ha bir de yandaş zaten gizlemeden yandaş.
Rengi belli cismi belli.
Fakaaat asıl alavere dalavere muhalif gazeteciler arasında dönüyor.
Ve emin olun ki bu işler en çok gerçek gazetecilere zarar veriyor!

Sabahtan akşama kadar gazetecilik, etik dersi verenlerin iç acıtan hallerini artık sıradan sosyal medya takipçileri bile görüyor.
Son vaka belediyelerin SGK borcu üzerinden patladı sırdaşlar.
Şimdi sizlerle bir görsel paylaşıyorum, içinde bazı gazetecilerin tweetlerinin olduğu bir görsel.

Yurdumun gazetecileri, diğer tüm belediyeleri her şeyi bırakmış, aynı anda düğmeye basılmış gibi, İBB’nin borcu yok tweetleri atıyor.
Hem de aynı kaynaktan fısıldandığı belli olan çok detaylı rakam ve bilgilerle.
Borç olduğu yandaşlar tarafından ortaya çıkarılınca da, bu sefer Saraçhane trolleri devreye sokularak borcun ödeneceği bilgisi dolaşıma sokuluyor.
Bir garip tiyatro oynanıyor!

Borç ödenmiş, ödenmemiş.
O devletin işi.
Ammaaa sırdaşlar, burada ortaya çıkarılması gereken önemli olan tek durum şu:
Saraçhane’den medyaya akıtılan para ve bu paradan beslenen gazeteci ağı.

Daha önce defalarca Nevşin Mengü gibi isimlerin para karşılığı tweet attığını yazmıştım.
Fakat görünen o ki, ortalama okur bunu dile getirmedikçe, ve tweetler etkileşim aldıkça kimse umursamıyor.
Bildiğini okumaya devam ediyor.
Okusunlar, hayırlı işler, bol güneşler.
Ammaaa ne olur kimseye gazetecilik etik ahlakı da satmasınlar.
Herkes ne olduklarını bilsin ve ona göre davransın.
Tweet başına ne kadar alıyorlar?
Yayınlar için nasıl bir para dönüyor?
Çalıştıkları TV kanallarında maaşlarını, teliflerini kim ödüyor?
Bu soruların yanıtlarının peşine düşmeye karar verdim.
Bilgisi olanları da aşağıdaki mail adresime yazmaya davet ediyorum.
Şimdilik haydi bana eyvallah!

[email protected]