Solda İlginç Gelişmeler Var!.. Nereden Çıktı Şimdi SHP?..

MedyaRadar siyaset analisti Atilla Akar, yeniden kurulduğu söylenen eski Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP)’nin neden aniden gündeme getirilmiş olabileceğini tartıştı…

Efendim: tam anlamıyla “Bayram değil, seyran değil” lik bir durumla karşı karşıyayız. Nasıl tarif etmeli, bu garip gelişmeyi nasıl anlamlandırmalı bilmem. Her halükârda tuhaf. Eğer böyle bir şey hakikaten denildiği gibi ise niçin şimdi gündeme getirilmiş ve bundan ne amaçlanmış olabilir? Hangi ihtiyaca binaen böylesi bir girişim başlatılmış olabilir? Bu noktada insanın aklına elbette bazı sorular düşüyor. Gelişmelere bağlı daha da netleşir elbet. Yakında kokusu tam çıkar ama biz gene de birlikte düşünmeye çalışalım…

“Zombi Parti” yi Canlandırma Girişimi!..

Bugüne değin birçok partinin yolu “Partiler mezarlığı” na düştü. Bunların arasında parlak, döneminde ilgi odağı hatta başarılı olmuş partilerde var. Çoğu misyonunu tamamlayıp tarihsel ömrünü doldurdu. Bazılarının yeniden kurulması denense dahi pek başarılı oldukları söylenemez. Farklı dönemlerin oluşumlarıydılar ve farklı ihtiyaçlara cevap verdiler. Bazıları da adeta hortlatılıp tekrar karşımıza çıkartılmaya çalışıldı.

Şimdi yeniden böylesi bir durumla karşı karşıya kaldığımız anlaşılıyor. Burada tekrar diriltilmeye çalışılan eski Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP)’den söz ediyoruz. Bilindiği üzere SHP, 12 Eylül’ün olağanüstü şartlarında, CHP’nin kapatılması üzerine kurulan bir partiydi. “Halkçı Parti” (HP) ile “Sosyal Demokrasi Partisi” (SODEP)’in birleşmesiyle 1985’te ortaya çıktı. İlk Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan olurken, 1986’da bu göreve Erdal İnönü gelecekti. 1995’te ise Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile birleşerek tüzel kişiliğini sona erdirecekti. 2002’de Murat Karayalçın liderliğinde yeniden ve bu kez “Sosyal Demokrat Halk Partisi” adı altında kurulan SHP, sonunda Hüseyin Ergün’ün Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP) ile birleşti.

Peki görüldüğü üzere tarihsel zeminini v e misyonunu kaybetmiş SHP şimdi neden yeniden canlandırılmak isteniyordu? Hangi ihtiyaçtan dolayı bu gündeme gelmişti? Hem de CHP yükselir ve başarılı bir profil çizerken? Bu ne anlama geliyordu? Aynı konuda rivayet ve iddialar muhtelifti.

SHP “Kuluçka Parti” mi?..

Bu konuda gerçekten garip durumlar söz konusuna benziyordu. Ancak benim ilk dikkatimi Kılıçdaroğlu ile yapılan görüşme çekti. Ankara’daki ofisinde gazeteci Vedat Yenerer ile görüşen Kılıçdaroğlu Yenerer’in aktarımına göre “siyaseti bırakmadığını” belirterek “Parti kurmayı düşünmediğini” ve “Partisinin CHP olduğunu” söylüyordu. Ancak buradaki en ilginç nokta gene Yenerer’in aktarımına göre “En az 50 milletvekilinin parti içinde size sadık olduğu iddiası konuşuluyor. Doğru mu?” sorusuna da “Evet doğru” yanıtını verdiğinin söylenmesiydi.

Bu durumda insanın aklına ister istemez şu soru geliyordu: acaba Kılıçdaroğlu bir “Kuluçka parti” mi kurdurmuştu? CHP’de beklentileri gerçekleşmez ise kendisine sadık olduğunu söylediği 50 milletvekili ile SHP’ye mi geçecekti? SHP’yi “yedekte” tutup, bir “Koz” olarak mı kullanmak istiyordu? Bu rakama vurgu nereden çıkmıştı?..

Lakin bunun üzerine Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "CHP'de en az 50 milletvekili bana sadık" şeklinde bir açıklamasının olmadığını söyleyip, .böyle bir beyanı yalanlayacaktı. T24'e konuşan Kılıçdaroğlu, "CHP'de bütün vekiller partiye sadıktır. Kişilere değil. Benim ‘50 milletvekili bana sadık’ diye bir cümlem asla olmamıştır. CHP’de böyle bir şey mümkün değildir." demekteydi.

Bilemiyorum, burada aslında ne söylenmişti? Kılıçdaroğlu böyle bir lafı gerçekten etmiş ama sonradan reddetmek zorunda mı kalmıştı? Bir yanlış anlama, yorumlama mı söz konusuydu? Kılıçdaroğlu’na “Komplo” mu kurulmuştu? Meslektaşımız Yenerer yalan mı yazıyordu? Bu görüşmenin bir bandı, kaydı yok muydu? Öyle veya böyle kendisi bir açıklama yapar herhalde…

Yılan Hikâyesine Dönen İddialar…

Olay gitgide karmaşık bir hal alıyordu? Ve burada asıl önemli olan SHP’nin kurucularına dair olan iddialardı. İlginç noktalardan birisi de Gazeteci Şaban Sevinç’in Kılıçdaroğlu’na olan yakınlığı bilinen eski Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun bu kuruluşta olduğunu belirtmesiydi. Sevinç’e göre ise Ali Kılıç ve Battal İlgezdi ve Tunç Soyer ise durumu reddetmişlerdi.

Fakat burada gene Kılıçdaroğlu olayında olduğu gibi bir başka yalanlama söz konusuydu. Bu kez de Kerimoğlu kuruluşun içinde olduğunu reddedecekti: Benim herhangi bir dahilim yoktur. Ne danışma kurulu, ne kurucular kurulu ne de yönetiminde olmadığın gibi herhangi bir teşvik, yönlendirmem de olmamıştır. Yani hiç bir dahilim söz konusu değildir. Ben CHP'liyim, CHP üyesiyim ve partimin başarısı için çalışmaya devam ediyorum, edeceğim.”

“Provokatif” Amaç mı Var?..

Bu kadar gariplikten sonra insanın aklına bambaşka sorular üşüşüyordu. Acaba ortada provokatif amaçlı bir çaba, oluşum mu var? Ya birileri fena halde hepimizle oynuyordu ya da gene birileri bunu saklayıp, en azından şu aşamada gizli kalmasını istiyordu. Yoksa niye bu kadar “perdeleme” veya “inkâr” oluşsun ki?

Daha da açık söylersek bu yeni SHP iddiası daha provokatif bir durumun inceden hazırlanması mı? Öyle ya birileri bu partiyi herhalde laf olsun diye kurmadı. Arkasında bir hesap, bir “manevra planı” olmalı. Sorun bunların kimler olduğu ve neyi amaçladıkları. Ya da bütün bunlar vehim ya da sadece bir “Reklam” mı?

Sanki “Cast Ajansı” Gibi!..

Hatta CHP’lilere kalırsa işin arkasında AK Parti var. CHP’yi etkilemek için bazı planlar peşinde koşuyorlar. Nitekim burada göze batan ilginç bir diğer durum ise SHP’nin adresi olarak gösterilen Ankara, Kızılay Karanfil Sokak’taki yerin geçici “Sanal ofis” olarak kiralanmasıydı. Öyle ki bir ihtimal olarak insanların aklına bu bile gelebiliyordu.

Nitekim CHP kendisine yönelik bir şeyler dönmekte olduğundan iyice işkillenmiş olacak ki Genel Başkanı Özgür Özel konunun “Araştırılmasını” istemişti. Tam bu noktada diğer ilginç bir iddia ise “Kurucular” ın tanınmamasıydı. İçlerinde ünlü ve bilinen bir isim de pek yoktu. Bu durum parti hakkındaki esrarengizliği ve şüpheleri daha da arttırdı. İlaveten partinin genel başkanının kim olduğu da belirtilmemişti.

Burada aklıma düşen bir “Acaba” yı paylaşmadan edemeyeceğim. Odatv’nin saptamasına göre kurucularda yapımcı, yönetmen ve oyuncu olan kimi isimlerin adı geçiyordu. (Bu “Kurucular Kurulu” listesi zaten medyada yer aldı. Dikkatimi çeken diğer bir husus ise listedeki birçok ismin aynı soyadı taşıması oldu) Acaba bunlar bir Cast Ajansı’ndan toplama isimler olabilirler miydi? Biliyorum, çok “Uçuk” gibi gelen bir varsayım ama sormadan edemedim. Haklı çıkarsam kendim bile şaşırırım!..

Kurultaya Yönelik Hesaplar mı?..

Elbette bu olayda şu an için birçok “Flu” yön var görünüyor. Bu anlamda bizim yaklaşımlarımızda varsayım düzeyindedir. Arkasından hiç hesaba katamadığımız daha neler çıkabilir bilmiyorum. Misal, acaba yaklaşan CHP kurultayına yönelik bir hesap mı var? SHP, bir baskı, tehdit hatta şantaj unsuru olarak mı kullanılacak? Bir “Mezhepçi” yığılma ya da ayrışma mı mevcut? Kılıçdaroğlu ismi üzerinden bir plan mı yapılıyor? “Derin dizayncılar” mı devrede?..

Öyle veya böyle, SHP’nin şu an gündeme getirilmesi tesadüf olamaz. Buradan bir şeyler pişirilmeye çalışıldığı, sola yeni bir ayar atılmaya uğraşıldığını akla getiriyor. Bu gerçekten samimi bir arayış da olabilir fesat bir planda. Sonunda bambaşka bir sürpriz, şaşırtıcı oluşum da çıkabilir elbette. (Örneğin CHP’den umudu kesen “Ulusalcı” bir kadro hareketi gibi!) Ancak her ne olursa olsun biraz “Göle maya çalmak” gibi olur herhalde. Hatta “eskiye itibar olsaydı bit pazarına nur yağardı” da denebilir belki de!..

10. 07. 2024

NOT: SHP'den yapılan açıklamada ise "Partimiz, 28 Haziran 2024 tarihinde Sn. Erdal İnönü ve değerli dava arkadaşlarının bizlere emaneti olan sosyal demokrasi anlayışı ve aynı hedeflerle, uzun yıllar SHP, CHP, DSP'de siyaset yapmış değerli isimlerimizin öncülüğünde resmen yeniden kurulmuştur. 10.07.2024 tarihinde resmi açıklama ile parti kadromuz ve programımız açıklanacaktır. Yeniden sosyal demokrasi anlayışı ülkemize hayırlı olsun!" denilmekteydi. Bakalım (bugün) yapılması beklenen açıklamayı merakla bekleyeceğim. Kendi payıma her bakımdan şaşırmaya hazırım!..