Ah bir “Winner Ceket”im olsa!.. Türkiye’yi gizli “Winner Ceketliler Örgütü” mü yönetiyor?

Efendim: çok eskilerde -o da biraz- giyime kuşama önem verir ve özen gösterirdim. Yaş ilerledikçe iyice umursamaz oldum. Şimdilerde hırpani derecede olmasa da bayağı bir saldım kendimi. En son takım elbisem çeyrek asır önce evlenirken aldığım lacivert damatlık takımımdı. Yıllarca onu giydim. Fakat benim kilo ve onunla orantılı göbek büyüdükçe içine gitgide sığamaz oldum. Zaten naftalinli gardıropta dura dura iyice eskiyip, dikişleri patlamaya yüz tutmuştu. En son ceketi ilikleyemez hale gelinceye kadar durumu zorladım. İyi dayandı gene de!..

Şu an ne takım elbisem ne de ceketim var. Bu işten en çok hanım mustarip. “Ye kürküm ye devri” nde medyada yükselemeyişimi, hep üç otuz paralara talim edişimi benim bu “İmaj eksikliği”me bağlıyor. Bilemiyorum, bu konularda kadınların sezi ve tespitlerine her zaman güvenirim. Haklı olabilir!..

Winner Ceketlileri Acayip Kıskanır Oldum!..

Fakat son günlerde bana bir şeyler oldu. Şu Winner ceketlileri acayip kıskanır oldum. Bende de bir Winner cekete sahip olma tutkusu oluştu. Bir Winner ceketim olmadan ölürsem gözlerim açık gider doğrusu. ( Gerçi şöyle kaliteli bir Winner ceket bayağı pahalı imiş. Artık borç harç şansımı deneyeceğim bir kere!) Bir Winner ceketim olsa dünyalar benim olacak. Bayram çocuğu gibi sevineceğim. Sabah akşam durmaksızın bu “Tılsımlı ceket”e sahip olabilmek için dualar ediyorum. Artık bende kaybeden değil “Kazanan” tarafta olmak istiyorum!..

Şimdi bakıyorum medyada asortik ceketliler türedi. Öyle ki televizyonlarda kimi meslektaşlar acayip janti ceketlerle çıkıyorlar. Hele o üst cebe şıkır şıkır havalı mendiller yerleştirmiyorlar mı hastayım. “Mühim adam” böyle olmalı işte. Komplekse kapılacağım bu gidişle. Acilen onlar gibi olmalıyım!..

Winner Ceket Akımının Öncüsü Erdoğan!..

Ancak ceket konusunda kimse son dönem siyasilerin eline su dökemez. Nitekim şu “Winner Ceket akımı” nı başlatan o mu bilmiyorum ama yayan ve popüler hale getiren kesinlikle Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan oldu. (Gerçi bu kadroya Abdullah Gül, Binali Yıldırım, Bilal Erdoğan, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Ömer Çelik, Numan Kurtulmuş, Murat Kurum, vb birçok isim katıldı.) Lakin başlarda olayı çok da bilinçli yaptığını zannetmiyorum.

Bunu nereden anladın derseniz? 2023 yılı içinde Ankara’da partisinin gençlik kolları toplantısında konuşan Erdoğan’a bir genç "Yağmurlu bir günde gördüm seni, üzerinde Winner ceket vardı" yazılı döviz tutuyordu. Fakat Erdoğan bunu yabancı bir marka sanıp, "O winner ceketi kim giyiyor? Benim için söylemiyorsun değil mi? Çünkü ben yerliyim, milliyim. Onları giymem" diyecekti. Ancak sonra ona bunun “Kazanan” anlamında olduğunu açıklamış olsalar ki, devamında gayet bilinçli sürdürdü bence. Ne diyeyim? “Reis”e ne giyse yakışıyor zaten!..

Erdoğan - Özel Ceket Kardeşliği!..

Daha ziyade AK Partili isimlere ait “Moda” bu kez de “Sol”a bulaşacaktı. O da CHP Genel başkanı Özgür Özel sayesindeydi. Kendisinin bir süredir imaj atakları yaptığı, saçından, başından, gözlerinden operasyon geçirip, gözlüklerini attığı, Ecevit şapkası taktığı, vb zaten biliniyor. Ancak bu kez bir adım ötesine geçip adeta “Ben Erdoğan olmak istiyorum” dercesine davranıyor. (Cüneyt Özdemir güzel kafa bulmuş!) O Winner ceket giymek suretiyle bir “Küçük Erdoğancık” oluvermiş adeta!..

Nitekim Özgür Özel’de bir suikasta kurban giden Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’i kabulünde aynı ceketi giyecekti. Ardından Özel, Fatih Altaylı’nın YouTube kanalına konuk oldu ve Altaylı ona söz konusu Winner ceketi sordu. CHP lideri, "Ceket o kadar da ekoseli bir ceket değil ama görüntüde öyle çıkmış. Bir kere de biz giyelim kime ne zararı var, 47 yıl sonra birinci parti olmuşuz. Ceketin adı winner (kazanan) ceketi... Özel bir mesaj yok ama bir kere de biz giyelim ne olmuş dedik. Artık winner biziz…" diyecekti.

Ne diyeyim? “Yumuşama” yahut “Normalleşme” süreciyle başlayan yakınlaşma hali sonunda “Winner Ceket Kardeşliği” ne kadar varmış olabilir mi acaba?..

Birbirlerine “Ezoterik Mesaj” mı Veriyorlar?..

Acaba diyorum Türkiye’yi bir gizli bir “Winner Ceketliler Teşkilatı” mı yönetiyor? Bir forma gibi birbirlerini ceket üzerinden mi tanıyorlar? Bu aslında gizli cemiyetlere özgü “ezoterik bir mesaj” mı? Ne bileyim masondurlar demiyorum ama o tarzı kopyalamış olabilirler. (Mason önlükleri, beyaz eldivenleri yok elbette!) O yüzden bir tür benzeri “Biraderlik oluşumu”yla mı karşı karşıyayız? İktidarı da muhalefeti de bir çeşit üst akıl gibi “Winner Ceketliler Örgütü” mü yönlendiriyor? Gizli bir “Ceket Kardeşliği Cemiyeti” mi faaliyet halinde?.. Birbirlerine “Bende sizdenim” mesajı mı veriyorlar?

Bu yöndeki şüphelerim giderek artıyor. Biz “Bunlar birbirine düşman” diye bellemişken aslında hepsi aynı örgütün üyeleri olabilirler mi? Bize numara mı çekiyorlar? İktidarı da muhalefeti de onlar mı kontrol ediyor? (“Yok aslında birbirimizden farkımız” mı ne?) Bu ceketlerde örgütün alamet-i farikası, kamuya yansıyan sembolü, bir tür üniforması gibi mi? Gizem filmlerindeki gibi esrarengiz tarikatların üyeleri mi? Tek farkla, bunlar pelerin, kukuleta, vb gibi giysilerin yerine Winner ceket mi giyiyorlar? Nasıl insiye oluyorlar? “Büyük üstat”ları, “Şeyh” leri, “Pir”leri kim acaba? Örgüte kabul kriterleri nedir? Şayet sonunda bir Winner ceket sahibi olacaksam bende bu örgüte bile isteye katılabilirim!..

Yaşasın Çizgili Pijama Kardeşliği!..

Bende de böyle duygular oluştu. Ancak üzülüyorum, “Winner Elitleri” statüsüne eremeyeceğimi düşünüyorum. Sosyal statüm buna pek elverişli değil galiba. Olsun bende “Kıllanan adam” karikatür tiplemesinde var olan, bir vakitlerin Sümerbank ürünlerinde olduğu gibi gizli “Çizgili Pijamalılar Örgütü” kurmayı düşünüyorum. Tabii “Beyaz atlet” i de unutmamak lâzım. Bir tür kombin olur!..

Lakin Kılıçdaroğlu aklıma geldikçe vazgeçiyorum. Bu yolla kazanılsaydı Kılıçdaroğlu kazanırdı. Çünkü bizim insanımız “Halkçı” görünümlüleri, lafları sever ama peşinden gitmez. (Vaktiyle bir Ecevit vardı ki o da istisna oldu!) Bizim halkımız zenginleri, şık görünümlüleri, “Bey” görünümlüleri sever, destekler. O yüzden Winner ceket başlangıç için iyi bir referans olabilir.

O bakımdan Özgür Özel’e aferin, işi kapmış doğrusu. Ama aslı varken suretine yeter iltifat gösterilir mi bilmem? Olsun bu da kazanmak için iyi bir başlangıç sayılır!..

01.07. 2024