“Ekonomi bilgisi olmayan ekonomi konuşamaz” dedi ama kendisi banka yönetiyor!

Mahkeme mi kurdun ki; neyin hakaret olduğuna, neyin olmadığına karar verme hakkını ve haddini kendinde görüyorsun?

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, Ekol TV’de Armağan Çağlayan’ın konuğu oldu ve önemli (!) açıklamalarda bulundu.

Dilruba Kayserilioğlu isimli genç bir kadının bir sokak röportajında iktidarı eleştirdiği sözler nedeniyle tutuklanmasını değerlendirirken, “Sokak röportajlarında hakarete kadar giden ve TCK kapsamına giren durumlar kabul edilemez. Bu yüzden sokak röportajları için yeni düzenlemeler gelecek” demiş…

Sonra da eklemiş:

“Akıllara durgunluk veren, bilimsellikten uzak, ekonomi bilgisi olmayan birinin uzman gibi verilmesi önlem alınmasını gerekli kıldı.”

*

Beyefendi diyor ki:

“Hakarete kadar giden ve Türk Ceza Kanunu kapsamına giren durumlar kabul edilemez.”

İyi de …

Sen savcı mısın, hakim mi?

Hukuk eğitimi aldın mı?

Mahkeme mi kurdun ki; neyin hakaret olduğuna, neyin olmadığına karar verme hakkını ve haddini kendinde görüyorsun?

Bir düşüncenin, bir kaç cümlenin “Türk Ceza Kanunu kapsamına” girip girmediğine nasıl karar verebiliyorsun?

Bildiğim kadarıyla burası hala bir hukuk devleti ve bu işlere sadece mahkemeler bakar.

Sen mahkeme başkanı mısın?

Türk Ceza Kanunu’nu bir kere baştan sona kadar okudun mu?

Uzmanlığın ne?

Halkla İlişkiler ve tanıtım!

Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni bitirmişsin ama gazeteci değilsin…

Buna ragmen badem bıyığın ve eşinin türbanı sayesinde Atatürk’ün kurduğu koskoca Anadolu Ajansı’nda vekaleten de olsa genel müdürlük yapmışsın…

Hayatında on dakika bile televizyon programı yaptığını sanmıyorum ama ülkedeki tüm “televizyonlar ve radyolalar”ın kaderi senin eline bırakılmış.

Azıcık iktidarı eleştiren kanala cezayı yapıştırıyorsun; iktidardan yana olan kanallardaki her türlü ahlaksızlığa, edepsizliğe göz yumuyorsun…

Çünkü sana verilen görev, iktidarı korumak…

“Halkın haber alma hakkı” mı; boş ver…

Kimin umurunda?

*

Özgeçmişin ortada …

İktidara yakınlığın sayesinde bakanlıklarda özel kalem müdürlüğü görevi vermişler sana…

Nazar değmesin, hiç işsiz kalmamışsın!

Boğazından geçecek lokman, her zaman olmuş…

Kimse sana dava açmamış, ters kelepçe taktırıp kodese tıktırmamış…

*

Bitti mi?

Finans konusunda tek satır okumuşluğun, beş paralık kariyerin yok; ancak Halk Bankası’na Yönetim Kurulu Üyesi olmuşsun… Sırf cebine ikinci bir maaş girsin diye korunup kollanmışsın.

Tüm bunlar olurken aklına hiç “ekonomi bilgisi” falan gelmemiş…

“Ben bu işleri yapamam, çünkü eğitimini almadım” dememişsin.

Ama şimdi kalkıp, “ekonomi bilgisi olmayan birinin iktidarın ekonomi politikasını eleştirmesini” bile akla mantığa aykırı buluyorsun…

İyi de o insanlar sadece konuşuyor kardeş; senin gibi “ekonomi bilgisi olmadan” banka yönetmiyor!

*

Şimdi de kalkıp hakimliğe, savcılığa soyunuyor, Türk Ceza Kanunu’ndan falan söz ediyorsun.

RTÜK Başkanlığı seni kesmez be kardeşim…

Söyle ağabeylerine; seni Merkez Bankası Başkanı da yapsınlar!

Aynı zamanda da Yargıtay Başsavcısı, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay Başkanı!

Yetmez; tüm devleti ve devletin tüm maaşlarını sana bağlayalım.

Yetir ki Dilrubalar hükümeti eleştirmesin…

Yeter ki sokaktaki vatandaş konuşmasın…

Değil mi?