Yeni Şafak yazarından çarpıcı Ankara emniyeti yazısı! ‘Ne darbe girişimi, ne FETÖ operasyonu…’

Bir dönem Erdoğan'ın bir dönem metin yazarlığını da yapan Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal, Ankara Emniyeti'nde yaşanan gelişmeleri, "Ne darbe girişimi, ne FETÖ operasyonu, ne bürokraside cemaatler arası kavga, ne de Cumhur İttifakı’na yönelik saldırı... Bir suç örgütü elebaşının yakalanması sonrası Emniyette üç-beş üst düzey personel arasında küçük çaplı bir 'vekâletler' çekişmesi yaşanıyor" sözleriyle yorumladı.

Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal, Ayhan Bora Kaplan davası kapsamında Ankara Emniyeti'nde yaşanan gelişmeleri, "Ne darbe girişimi, ne FETÖ operasyonu, ne bürokraside cemaatler arası kavga, ne de Cumhur İttifakı’na yönelik saldırı... Bir suç örgütü elebaşının yakalanması sonrası Emniyette üç-beş üst düzey personel arasında küçük çaplı bir 'vekâletler' çekişmesi yaşanıyor" sözleriyle yorumladı. Ünal, "Küçük çaplı çekişmeyi büyük bir meseleye dönüştüren ise birilerinin bunu kendi şahsi çıkarları için fırsat olarak görüp üzerine benzin dökmelerinden kaynaklanıyor" dedi.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NI ADRES GÖSTERDİ

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir dönem metin yazarlığını da yapan Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal, "Ankara'da vekaletler çekişmesi" başlıklı köşe yazısında, Emniyet içindeki olayın bu kadar büyümesi ve Türkiye'nin gündemine oturması nedeniyle medyayı ve İçişleri Bakanlığı'nı suçladı.

Bazı medya gruplarını, "Eski bazı defterleri açarak bu çekişme üzerinden intikam operasyonlarına başladı ve meseleyi büyüttükçe büyüttü" şeklinde eleştiren Ünal, "Örneğin bazı gazeteci arkadaşlar… Kendilerine gelen yalan yanlış verileri yeterince değerlendirmeden yorum yaptılar ve bilerek ya da bilmeyerek meseleyi büyütmenin aparatı oldular" ifadelerini kullandı.

"Eğer İçişleri Bakanlığı en başından itibaren meselenin iletişimini doğru yapabilseydi, mesele ne Sayın Bahçeli’nin ne de Sayın Cumhurbaşkanı’nın gündemine girecekti. Büyümeden çözülecekti" diyen Ünal, "Ve yine eğer İçişleri Bakanlığı güvenlik gibi son derece hassas bir alanda doğru bilgilendirme yöntemlerini kullansa, her türlü operasyonu bir reklam malzemesi yapmaktan kaçınsa, bunun yerine emniyet bürokrasisinin kontrolüne yoğunlaşsa, bürokrasinin tam bir disiplin ve uyum içinde çalışmasına odaklansa, bu kadar gürültü kopmayacaktı" değerlendirmesinde bulundu.