Gündem
18 Eyl 2014 16:55 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:44

Başbakan yardımcısından saldırıya uğrayan gazetecilere "geçmiş olsun" telefonu

Yalçın Akdoğan, saldırıya uğrayan AA muhabirleriyle yaptığı telefon görüşmesinde, "geçmiş olsun" dileklerini iletti, olay hakkında bilgi aldı.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Diyarbakır'da Kürtçe eğitim vereceği öne sürülen "okul"un önündeki grup tarafından saldırıya uğrayan Anadolu Ajansı (AA) foto muhabiri Hüseyin Bağış ve muhabir Aziz Aslan ile telefonla görüştü. 

Bağış ve Aslan'dan sağlık durumları ve olayla ilgili bilgi alan ve onlara acil şifa dileyen Akdoğan, "Çok geçmiş olsun" dedi. Akdoğan, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki hesabından da olaya ilişkin, "Diyarbakır'da AA foto muhabiri Hüseyin Bağış ve muhabir Aziz Aslan'a yönelik saldırıları kınıyorum" ifadesini paylaştı. "Muhabir olduğumuzu ve Anadolu Ajansı'nda çalıştığımızı söyledik" Hastane çıkışında gazetecilere açıklama yapan AA fotomuhabiri Hüseyin Bağış, Kürtçe eğitim vereceği bildirilen "okul"un mühürlenmesi gerekçesiyle Demokratik Bölgeler Partisi İl Başkanlığınca düzenlenen yürüyüşü takip ettiklerini söyledi. Yürüyüşün sonunda okulun bulunduğu yerde basın açıklamasının yapıldığını anımsatan Bağış, grubun okul çevresinden ayrılmayacaklarını belirtmeleri üzerini kendilerinin de haberci olarak beklediklerini ifade etti. Bu esnada çevrede bulunan yüzü kapalı bir grubun muhabir Aslan'ı darp etmeye başladığını belirten Bağış, şunları anlattı: "Muhabir olduğumuzu ve Anadolu Ajansı'nda çalıştığımızı söyledik. Ardından basın kartlarımızı gösterdik. Onlara 'bakın ben fotomuhabiriyim, arkadaşım kameraman, biz sadece haber için buradayız' dedik. Bunu kendilerine defalarca ifade ettik. Ama aynı grup yine ikna olmadı ya da AA muhabiri olduğumuzu bildikleri için bize böyle bir saldırı gerçekleştirdiler." 

Aslan'ın darp edilmesi üzerine "Grubu sakinleştirmek için tamam çekmiyoruz, gidiyoruz" dediğini dile getiren Bağış, şöyle dedi: "Olay yerinden çıkmaya çalışırken yüzleri kapalı 10-15 kişilik bir grup tarafından darp edildik. Olay anında fotoğraf makinesini bacaklarımın arasına aldım, ellerimle de kafamı darbelerden korumaya çalıştım. O sırada bıçaklandım. Bir grup bizi okulun içine aldı ve ambulans talep edildi. Fakat göstericiler ambulansı taşlayarak, okula yaklaştırmadı. İçeride yaklaşık 40 dakika mahsur kaldık. O sırada okulun içinde kan kaybını önlemek için yaraya tampon yapmaya çalıştık. Daha sonra okulun yangın merdiveninden arkadan çıktık.

Okulun içinde bulunan ve arkadaşım Aslan'ın yardımıyla okul duvarı üstünden sivil bir araca oradan da uzakta bekletilen ambulansa ulaştırıldım. Ardından tedavi için hastaneye getirildim." Bağış, saldırıda 3 yerinden bıçaklandığını sözlerine ekledi. Saldırıda darbedilen Aslan da kamerasının hasar gördüğünü belirterek, "Orada kendimden çok bıçaklanan arkadaşımı kurtarmaya çalıştım" dedi.