İnfial
29 Haz 2015 12:18 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:41

AKP-CHP koalisyonunun “Yeni Medya Düzeni” ne olacak?

Medyaradar medya-siyaset analisti Atilla Akar, son zamanlarda en çok konuşulan “AKP-CHP Koalisyonu” ihtimalinin gerçekleşmesi durumunda “Yeni medya düzeni”nin nasıl şekillenebileceğini yazdı…

Efendim; malum herkes koalisyon ihtimalleri üzerine konuşuyor ve herkesin kendisine göre bir “koalisyon senaryosu” var. Gene herkes kendisine göre paylar, fırsatlar, dengeler arıyor. (“Memleketin menfaati”, “Ülkenin istikrarı”, “Ülkeyi hükümetsiz bırakmamak” vb söylemine yedirilerek!)  Böyle olması da son derece normal. Çünkü her koalisyon modeli insanların önüne farklı seçenekler koyacak. Dolayısıyla mevzilenişleri, pozisyon alışları ister istemez bunlar belirleyecek. Şaşırmanın alemi yok!

Hiç şüphesiz bu etkinin en çok hissedileceği alanların başında ise medya geliyor. Düne kadar tam bir “savaş düzeni” içinde hareket eden medya, kendisini “nefer” gibi hisseden kalemler de yeni duruma uyum sağlamak zorunda kalacaklar. Kimi yeni araziye uyarken kimileri intibak sorunları yaşayıp süreçten dışlanacak. Kimi dün küfrettikleri, hatta linç etmeye kalktıklarıyla kendilerini biranda aynı hatta bulacak kimi bocalayıp halen aynı jargonu sürdürmeye çalışacak. Enteresan yüzleşmeler olacak!

Gene de başlarda “ılıman bir hava” estirileceği muhakkak. Her iki cenahtan da kalemler tabanlarının rızasını sağlamak için “Bu koalisyonun memleket için ne kadar gerekli olduğunu” ispata yönelik yazılar döşenecek. El ele bir “İkna terapisi” yaşanacak. Dün “Düşman” olanlar bugün aynı “gaye uğruna” birleşebilir!

Zamanla yeni “medya prensleri” ve “prensesleri” ortaya çıkacak. Bilinen göze girme çabaları, “özeleştiri” adı altında günah çıkarmalar (Ki, çoktan başladı aslında), “Bu sefer yanlış ata oynamayayım bari” çabaları, “Ben zaten eskiden beri bunları savunmuştum” iddiaları, ikili hatta üçlü oynama gayretleri, yeni saflaşmada “yer kapma” manevraları ortalığı kaplayacak. Artık bu konularda kim daha “yetenekli” veya “arkası kuvvetli” ise!

Bütün bunlar birer “kehanet” değil. Hele de kimileri çıkıp “biz bundan muafız, biz yandaşlığa direndik” diye kendisini aldatmasın. Artık ”yandaşlar” değişecek, “yandaşlık” değil. İsteyen bu yorumuma kızabilir. Ancak son 13 yıllık erozyon o kadar yıpratıcı ve bulaşıcı ki  en “uzağında durdum” zanneden kişileri bile şaşıracaktır. Koalisyon bunun turnusol kâğıdı olacaktır!

AKP-CHP KOALİSYONU OLUR İSE…

Şimdi gelelim sadede…

Bu şartlar altında birçok “koalisyon formülü”nden söz edilebilir ve ediliyor da zaten. Ancak şimdilerde en ağırlıklı olarak “AKP-CHP koalisyonu”ndan bahsedildiği için biz de bunun gerçekleşmesi halinde medyaya nasıl yansıyabileceğini anlamaya çalıştık. (Başka bir ihtimal gerçekleşir ise onun değerlendirmesi de ayrı bir yazıya elbette!) Düne kadar “düşman” olan ve birbirine demediğini bırakmayan iki partinin medyadaki uzantılarına nasıl yansıyacağı ise gerçekten ilginç manzaralar ortaya koyacak gibi. Malum önceki “Medya düzeni” ile hayli tatsız tuzsuz manzaralar oraya çıkmış ve dikişler tutmaz olmuştu.

O halde bakalım…

1) “Erdoğancı patronlar”ın önü kesilecek, onlara diş gösterilecek ama AKP’li patronların çoğuna dokunulmayacaktır. Medya organlarının bazılarında “el değiştirmeler” yaşanacaktır. Tam tersine onlar CHP’li patronlarla ortak yatırımlar yapmaya yönlendirilecek ve teşvik edilecektir. Birdenbire büyük bir “uyum” olacaktır. Herkes kendi kanallarından beslenecektir.

2) Mevziler ekonomik rant kanalları üzerinden yeniden tahkim edilecektir. (Tabii rant dağılımda bazen sorun çıkabilir!) Başka “havuzlar” ya da yeni “dayanışma” biçimleri keşfedilecektir. Medya imkânları “baltaları toprağa gömmek” kaydıyla “kardeşçe” paylaşılacaktır!

3) Sağlı sollu tüm medya hep birlikte “Erdoğan’ın Köşk sınırlarına çekilmesi” gerektiği üzerine yaylım ateşi başlatacaktır. Medya ilk anlarda “Erdoğan’ı kuşatma” harekâtının manivelası olacaktır.

4) Dün birbirine demediğini bırakmamış kalemler şimdi “Kırk yıllık kanka” olabilir, hatta aynı gazetelerde bile yazabilirler. Tabii birbirlerine daha “anlayışlı” olma ve geçmişi fazla kurcalamamak kaydıyla!

5) AKP açısından (Siz “Davutoğlucular” anlayın) medyadaki “Erdoğancılar” tasfiye edilecek veya geriletilecektir. Dün “Cemaat”le yaşanan bugün daha mikro ölçekte “AKP içinde” yaşanacaktır. Bu çelişki koalisyonun kendi iç dengelerine yansıyacaktır.

6) CHP açısından (Siz “Kılıçdaroğlucular” anlayın!) sol medyadaki “Ulusalcılar” (Kaldı mı sahi? Alayı HDP’ci oldu, bu nasıl “hamur”muş ki hayret!) ve “Anti-Liberal” rüzgâr estirenler tasfiye edilecek veya geriletilecek.

7) CHP iktidara alıştıkça ve nimetlerinden faydalandıkça “özgürlükçü” söylemini frenleyecek, kendisine yönelik eleştirilere karşı “tepkici” tavır geliştirecektir.

8) “Geçmişle hesaplaşıyoruz” ya da “hesap soruyoruz” ayağına sadece “Erdoğan” ve “Erdoğancılar” hedeflenecek. AKP’nin geçmiş “günahları”na dair fazla radikal davranmak isteyenler törpülenecek hatta dışlanacaktır.

9) Bu tutum gözü Erdoğan nefretinden başka bir şey görmeyen, “Erdoğan’ın başına ne gelirse gelsin, bundan mühimi yok” tavrı içindeki (Bu uğurda şeytanla bile yatağa girmeye hazır!) kesimleri bir süre oyalayacaktır. Uzun süredir bu söylemle zaten süren operasyonlara bir miktar daha “yakıt” sağlayacaktır.

10) “Eski medya düzeni” ile “Yeni medya düzeni” uzlaşmak zorunda kalacaktır. Muhtemelen ortaya yeni bir “Ucube” daha çıkacaktır! Buna “geçiş dönemi” gibi “makul” adlandırmalar bulunacaktır.

11) Doğan Grubunun eli epeyce rahatlayacaktır.

12) Dün “reklam alamayanlar” reklam almaya başlayacaktır.

13) Hiç “umulmadık isimler” Cumhuriyet’te yazmaya başlayabilir!

14) Son dönemde bayağı prestij yitimine uğrayan “Sol liberaller”, “Yetmez ama evet”çiler gene piyasaya çıkacak, tekrar kıymete bineceklerdir. Önceleri AKP ile ittifak kuran söz konusu kesimler bu kez CHP’de konuşlanacaktır. El üstünde tutulup, akıl vermeye devam edeceklerdir!

15) CHP, zevahiri kurtarmak için birkaç isme “tavır” yapar gibi olsa da esas olarak “AKP ile arayı bozmamak için” önceki medya düzenini fazla kurcalamayabilir.

16) Okur bu kez de bu yönde manipüle edilecektir!

Bu yeni düzenin “Alo Fatih”leri olur mu bilmeyiz. (Olursa da iki tane olur herhalde. Biri AKP’nin öteki CHP’nin. Herkes nazı ve hükmü geçtiğine yani!) Ama bazı şeylerin o kadar “kaba“ ve “ölçüsüz” değil daha “inceltilmiş” metotlarla yürüyeceği kesin. Somut olan şudur ki; yeni siyasi dengeler “yeni medya dengeleri” oluşturacaktır. Burada medyaya yeniden bir “ayar atmak” şart olacaktır!

Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Gerçekleşebilir de gerçekleşmeyebilir de. Ancak kesin olacak bir durumu söyleyeyim. Medyada bazı kalem ve isimler var ki, onlar hangi iktidar gelir ise gelsin “Hacıyatmaz” misali muhakkak bir yer kaparlar. Onlar dün hangi “günahlar” a imza atarlarsa atsınlar hiçbir şey olmamış gibi müthiş bir pişkinlikle yeni duruma hemen adapte olurlar. Dün savunduklarını öyle bir maharetle reddederler hatta “mağdur”u oynarlar ki (“Kandırıldık”, “yanıldık”, vb söylemiyle birlikte!) siz bile adamlara hak vermek hatta acımak zorunda kalırsınız.

Gene kesin olan bir şey var ki, onlar en yüksek ücretlerle kendilerine yeni bir “köşe” bulurlar ki siz gene işsizliğe, aşsızlığa, parasızlığa, talim edersiniz. Dün hakaret ettikleri, medyadan silinmesini istedikleri patronlar bile onları “baş tacı” ederler. Nedendir bilinmez ama onlar bu konuda adeta “Allah vergisi” bir yetenek sahibidirler. Ya da ne bileyim; her daim “Dört ayak üzerine” düşerler. Kedi gibidirler!..

Neyse; şayet bu ihtimal gerçekleşirse benim tahayyülümü aşan, sıralamaya çalıştığım durumlardan çok daha ötede, hayli ilginç manzaralar çıkacağından eminim. ..

29.06.2015.

atillaakar@gmail.com