Medya
30 Eki 2014 12:48 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:52

Ahmet Kekeç'ten Bekir Coşkun'a sert yanıt; Cumhuriyet'e değil sana karşıyız!

Bekir Coşkun'un Sözcü'de "Cumhuriyeti yıkamazsınız çünkü..." başlığıyla yayımlanan yazısına Star gazetesinden çok sert yanıt geldi.

Marifet Cumhuriyet'i kurmak değil yazan Ahmet Kekeç, "badem bıyıklıların Cumhuriyeti yıkmak gibi derdi yok" dedi ve ekledi: Daha net söylemek gerekirse, Cumhuriyet'e değil sana karşıyız...

BEKİR COŞKUN NE YAZMIŞTI?
Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si...
Cum­hur­baş­ka­nı...
Baş­ba­kan...
İk­ti­dar, mu­ha­le­fet, si­ya­set, seç­me se­çil­me hak­kı, san­dık...
Tü­mü cum­hu­ri­ye­tin eser­le­ri­dir...
Cum­hu­ri­ye­tin kol­tu­ğu­na otur­muş, cum­hu­ri­ye­te bu­run kı­vı­ran ba­dem bı­yık­lı­lar, cum­hu­ri­yet ol­ma­say­dı inek gü­de­cek­ti...
O kol­tuk­lar cum­hu­ri­ye­tin­dir...
*
Övü­ne­rek yap­tık­la­rı­nı söy­le­dik­le­ri her şey, ama her şey cumhuriye­tin ese­ri­dir...
Bu yık­ma ça­ba­la­rı da­hi, cum­hu­ri­ye­tin sağ­la­dı­ğı "öz­gür­lü­k" ortamı­nın eser­le­ri de­ğil­se ne­dir?..
*
Ya­rın Cum­hu­ri­yet Bay­ra­mı...
Cum­hu­ri­ye­tin de­mok­ra­si­sin­den ya­rar­la­na­rak, onun öz­gür­lük or­ta­mı­na sı­ğı­na­rak, onun ku­rum­la­rı­nı ve ku­ral­la­rı­nı kul­la­na­rak, onun kol­tuk­la­rı­na otu­ra­rak, onun kı­ya­fe­ti­ni gi­ye­rek, onun ça­tı­sı al­tın­da dur­mak zo­run­da­sı­nız...
Cum­hu­ri­ye­tin gü­cü de bu­ra­dan ge­lir...
Onun ta­ham­mü­lü ve hoş­gö­rü­sü ile ora­da­sı­nız...
Bu yüz­den­dir...
Cum­hu­ri­ye­ti yı­ka­maz­sı­nız...

AHMET KEKEÇ NE YANIT VERDİ?
Badem bıyıklının “Cumhuriyeti yıkmak” gibi bir derdi yok Bekir.
Biraz Ankara’nın dışına çık, insanlarla temas et, badem bıyıklı çoğunluğunun bulunduğu mekânlarda dolaş (Ulus civarında turalasan da olur), gözlerinle gör...
Kimse Cumhuriyete karşı değil.
Niye olsun?
Daha önce de anlatmıştım ama senin seviyene uyarlayarak tekrarlayayım.
Biz (badem bıyıklılar) Cumhuriyete karşı değiliz. Bilakis Cumhuriyeti çok seviyoruz.
Kemalist değiliz... CHP’ye oy vermiyoruz.
Mustafa Kemal’e Peygamber, Nutuk’a kutsal kitap, Anıtkabir’e Kâbe muamelesi yapmıyoruz.
Bazı darbelerin “iyi” bazı darbelerin “kötü” olduğunu savunmuyoruz. Bütün darbeler kötüdür Bekir. Bazı darbelerin nispeten “iyi anayasa” getirmiş olması, yapılan işi meşrulaştırmaz. Kaldı ki, iyi anayasa denilen anayasa, korporasyonlara kapı aralamıştır. Korporatist bir anayasadır. Senin anlayabileceğin biçimde söyleyeyim, vesayetçi bir anayasadır. Daha kötüsü düşünülemez...
Badem bıyıklıyız, göbeğimizi kaşıyoruz ama saf değiliz.
Recep Peker mamulü “tektipleştirme” projesinden “ulus” yaratılabileceğine inanmıyoruz.
Nitekim yaratamadık.
Mahmut Esat Bozkurt’u “gelmiş geçmiş en büyük hukukçu” saymıyoruz.
Parvus Efendi’yi “değerlerimiz” arasında sıralamıyoruz...
Bedri Baykam’ın kolaj çalışmalarına bayılmıyoruz...
Zülfü Livaneli dinlediğimizde “devrim, devrim” diye kendimizden geçmiyoruz.
Fakat biz de cumhuriyetçiyiz...
(...)
Cumhuriyet iyidir, tamam da, marifet Cumhuriyet kurmak değil Bekir... Saddam Hüseyin de kurdu, İranlı mollalar da kurdu...
Marifet, onu demokratik değerlerle donatmak, yani “cumhurun cumhuriyeti” kılmak...
Biz (badem bıyıklı göbeğini kaşıyan kıllı ayılar), Cumhuriyete değil, fetiş Cumhuriyet düşüncesine ve  “Kemalist tasallut rejimine” karşıyız.
Daha net söylemek gerekirse, sana karşıyız...