Abdulkadir Selvi'den Bahçeli'ye jet yanıt: Şerefin ne olduğunu Bahçeli'den öğrenecek değilim!
Hürriyet köşe yazarı Abdülkadir Selvi, kendisine ‘bölücü’, ‘Türkiye düşmanı’, ‘şuursuz’ ve ‘kalem ve kılıç artığı’ diye seslenen MHP lideri Devlet Bahçeli’ye dava açacağını söyledi.
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, dün grup toplantısında kendisine
hakaretler yağdıran MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye yanıt verdi.
"‘Kılıç artığı’ olduğumu söyleme nezaketsizliğinde bulunan Sayın
Bahçeli’ye hatırlatmak isterim ki, Osman dedem bir cepheden
diğerine koşmuş, Osmanlı-Rus savaşında esir düşmüş bir vatan
evladıdır. Hasan ve Hüseyin dedelerim ise Yemen’de şehit düşmüş,
vatana sadece şahadet haberi ulaşmış Oğuz Türklerinin torunuyum. O
şeref bana yeter Sayın Bahçeli..." diyen Selvi, "MHP Genel Başkanı
Sayın Bahçeli ile yüce Türk adaletinin önünde hesaplaşacağım"
ifadelerini kullandı.
İşte Selvi'nin Bahçeli'ye yanıtı:
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında
şahsımla ilgili olarak kullandığı yakışıksız ifadeleri üzüntüyle
takip ettim.
Ülkemizin içinden geçtiği tarihi süreçte köşemi bu konuya ayırmak
istemezdim. Ancak televizyonların canlı yayınında MHP’nin Meclis
grup toplantısında ismim verilerek yapılan ‘hakaretlere’ sessiz
kalmayacağım. MHP gibi köklü bir partinin genel başkanına
yakıştıramadığım ifadeleri yargıya taşıyacağım.
MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli ile yüce Türk adaletinin önünde
hesaplaşacağım.
CEPHEDEN CEPHEYE KOŞUP, ŞEHİT DÜŞEN DEDELERİMİN
TORUNUYUM
‘Kılıç artığı’ olduğumu söyleme nezaketsizliğinde bulunan Sayın
Bahçeli’ye hatırlatmak isterim ki, Osman dedem bir cepheden
diğerine koşmuş, Osmanlı-Rus savaşında esir düşmüş bir vatan
evladıdır. Hasan ve Hüseyin dedelerim ise Yemen’de şehit düşmüş,
vatana sadece şahadet haberi ulaşmış Oğuz Türklerinin torunuyum. O
şeref bana yeter Sayın Bahçeli...
MHP Genel Başkanı’nın şahsıma hakaret etmesine neden olan
yazılarımda ne söylemişim?
21 Şubat tarihli yazımda, “AK Parti açısından MHP iki ucu keskin
bıçak. Çünkü AK Parti’nin çok önemli bir Kürt seçmeni var.
Kürtlerden oy alan iki parti var. Biri HDP, diğeri AK Parti”
demişim. Başbakan Binali Yıldırım’ın AK Parti grubunda ‘Bozkurt
selamı’ vermesi üzerine kulislerde yaşananları aktardığım 22 Şubat
tarihli yazımda ise, “AK Parti önemli oranda Kürt seçmene sahip
olduğu için MHP ile mesafesinde dikkatli olması lazım” demişim.
BU BİR SİYASİ ANALİZ RAHATSIZ OLACAK NE VAR
Bu bir siyasi analiz. Bunda rahatsız olacak ve hakaretamiz bir dil
kullanmayı gerektirecek ne var? Koyarsınız bölgedeki seçim
sonuçlarını önüme, “Yanlış yazıyorsun. MHP de Doğu ve Güneydoğu’da
Kürt seçmenden oy alıyor dersiniz”, MHP’nin ve CHP’nin bölgede
siyasi faaliyet göstermesini ve oy almasını savunan biri olarak ben
bundan memnun olurum. Çünkü ben Kürtlerin çözüm yolu olarak PKK’yı
değil, demokratik siyaseti esas almasını savunan birisiyim.
1 Kasım seçim sonuçları üzerinde üç örnek vermek istiyorum.
Diyarbakır HDP 72.79, AK Parti 21.37, MHP 0.64
Hakkâri HDP 83.71, AK Parti 12.62 , MHP 1.14
Van HDP 65.53 AK Parti 30.03, MHP 1.14
Sayın Bahçeli, değerlendirmem yanlış da olabilirdi. Ama bu size
hakaret etme hakkı tanımaz.
Çünkü Anayasa değişikliği süreci başladığında, size yönelik
yakışıksız hakaretlerin yapıldığı bir dönemde, 14 Aralık 2016
tarihinde ben sizinle ilgili olarak, “Bahçeli bir kez daha sözünün
arkasında duran bir lider olduğunu gösterdi. Süreç içinde pürüzler
ortaya çıktı. İki parti, pürüzlerin krizlere dönüşmesine izin
vermedi” diye yazmıştım.
31 Ekim 2016 tarihinde ise “Ankara kulislerinde, ‘Meral Akşener
olayı nedeniyle MHP seçime hazır değildi. Bir erken seçimde MHP
barajın altına düşerse Bahçeli koltuğunu koruyamazdı. Bahçeli,
iktidarın erken seçim hazırlığı yaptığını gördüğü için başkanlık
çıkışı yaparak bunu önledi’ diye konuşuluyor. Ben Bahçeli’nin,
Türkiye’nin beka sorununu gördüğü için bu hamleyi yaptığına
inanıyorum” demiştim.
Hakaretlerinize rağmen aynı kanaatteyim.
SAYIN BAHÇELİ İLE ADALET ÖNÜNDE HESAPLAŞACAĞIM
Sayın Bahçeli, 2 Haziran 2015 tarihinde Elazığ’da, 3 Haziran 2015
tarihinde Kahramanmaraş’ta, 15 Haziran tarihinde Ankara’da
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a yönelik olarak, utanç duyduğum için
burada tekrarlamadığım ifadelerinize ise tepki göstermiş,
‘Küfürname’ olarak nitelendirmiştim. Bugün de Sayın Bahçeli’nin
kendime yakıştıramadığım ifadeleri için, “Kem söz sahibine aittir”
diyorum.
Şerefin ne olduğunu Sayın Bahçeli’den öğrenecek değilim. Ben
şerefli bir adamım. Bedeli ne olursa olsun şerefim üzerine kimseye
söz söyletmem. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ile şahsımı
hedef gösteren açıklaması ve yaptığı hakaretler için yüce Türk
adaleti önünde hesaplaşacağım.