Gündem
28 Mar 2015 09:00 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:09

"Oğlum İsmail" cezası kalmadı!

Dönemin Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, Ali İsmail Korkmaz davasındaki haberler nedeniyle İsmail Saymaz'a attığı mesaj nedeniyle 2 bin TL tazminat ödeyecek.

"Oğlum İsmail" diye başlayan mesajda adi ve şerefsiz gibi hakaret içeren kelimeler geçiyordu.

Ali İsmail Korkmaz Davası hakkındaki haberleri nedeniyle gazeteci İsmail Saymaz’a “Oğlum İsmail” başlıklı bir e-mail göndererek, “adi” ve “şerefsiz” diyen Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, 2 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum edildi. Vali Tuna’nın avukatı tarafından mahkemeye gönderilen savunmada, söz konusu e-mailin tehdit değil, sitem mahiyetinde olduğu, kişiye özel gönderildiği, Saymaz’ın “mesleki malzeme çıkarmak için bu davayı açtığı” iddia edildi.

Avukat Eren M. Şener tarafından Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde sunulan dava dilekçesinde Vali Güngör Azim Tuna’nın kamu gücünü kullanıp Saymaz’ı tehdit ettiği ileri sürülerek “İleride mesleğini yerine getirmesi, kamu adına haber yapması halinde başında bir iş gelebileceği imasında bulunmuş ve açık şekilde ‘adi’ ve ‘şerefsiz’ demiştir” ifadesi kullanıldı. Saymaz’ın kişilik haklarının ihlal edildiği belirtilirken, “Söz konusu elektronik posta, icisleri.gov.tr uzantılı adresi kullanılarak gönderilmiş olması, davalının valilik titrini kullanarak müvekkilimizi kontrol altına almaya, sindirmeye çalıştığının en açık kanıtıdır” denildi. Saymaz’ın geçmişte de çok sayıda etkili habere imza attığı, bu yüzden çeşitli itham ve tehditlere maruz kaldığı belirtilerek, “Bugün de yaşananlar benzer niteliktedir” denildi.

Vali Tuna’nın avukatı Mehmet Erhan Boğur tarafından yapılan savunmada, Tuna’nın “Ali İsmail’in arkadaşları tarafından dövülmüş olabileceği” yönündeki beyanı, davanın Eskişehir’den Kayseri’ye gönderilmesine ilişkin görüşünün Saymaz tarafından çarpıtıldığı ve yorumlanarak verildiği iddia edildi. Tuna’nın hayal kırıklığı sonucunda sitem mahiyetinde e-mail yazdığı savunularak şöyle denildi:
“Müvekkilim hayal kırıklığının etkisiyle sadece davacının kendisine özel ve onun görebileceği sitem mahiyetinde bir e-mail göndermiştir. Hal böyle iken, kişiye özel gönderilen, iki kişi arasında gerçekleşen bu olaydan manen zarar görmüş olduğu iddiasında bulunan bir kişinin bu durumunu kamuoyuna bizzat kendisinin taşıması, bu zararının kat ve kat artmasına sebebiyet verecektir. Manen zarar gören bir kişinin manevi durumunu ağırlaştıracak bir faaliyet içine girmesi gerçekten düşündürücü ve davanın samimiyeti ile bağdaşmamaktadır. Mevcut durum davacının olaydan etkilenmediğini ve bu yolla kendisine mesleki malzeme çıkarmaya çalıştığını görtermektedir” denildi. Davanın son duruşması dün görüldü. Hakim Muztafa Akyıldız, Vali Tuna’yı suçlu bularak, Saymaz’a 2 bin TL manevi tazminat ödemesine hükmetti.

"Oğlum İsmail"

Vali Tuna, 2 Ekim 2013’te Saymaz’a gönderdiği e-mailde şunları yazmıştı:
“Oğlum İsmail, yine rahat durmuyorsun. Benim Ali İsmail ile ilgili söylemediğim bir sözü tekrar ısıtıp veriyorsun ki sana özel olarak telefonda bunu izah ettiğim halde her fırsatta alçaklıkla bunu tekrar ediyorsun. Failler belirlendi, tutuklandı, yargılanıyor. Bunlardan pek memnun olmadın herhalde. Sana malzeme kalmadı derken, mahkeme bize bir soru soruyor. Biz de savcılık da kamu düzenini düşünerek yüzbinlerce insanın yaşadığı bu şehirde olay çıkmasın diye görüşümüzü yazıyoruz. Bunlar her nasılsa yandaş avukatlarınız tarafından herhalde anında sizlere servis ediliyor. Kuşlar söyledi deme sakın inanmam! Neyse hiç önemli değil. Zaten biz ne dersek diyelim siz vermek istediğinizi veriyorsunuz. Siz bizim Ali İsmail için çok üzüldüğümüze de inanmazsınız. Demokratik tepkiye eyvallah ama amaçları kaos çıkarmak olanların fırsat beklediği bir ortamda bu davanın başka yerde görülmesini istemek Eskişehir’e ve halkın yararına bir şey yapmak demektir. Tabii ki takdir yargının. Diğer konulara girmiyorum çünkü yargılama devam ediyor. Ama siz zaten hem savcı, hem hakim, hem avukatsınız. Müebbet bile sizi kesmez. Bir daha aynı şekilde yorum yaparak bu konuyu işlersen sen adi ve şerefsizsin. Yerin altı da var unutma, eninde sonunda orada görüşeceğiz.”